AladaÄŸlar’ı sunduÄŸu daÄŸcılık potansiyelinin çok çok altında kullanıyoruz. Bunu birçok kez dolaylı ve doÄŸrudan dile getirdim. Ama tabii sürekli söylenerek olmuyor. Biraz provokatif olmak gerek herhalde, ufak tefek de olsa birÅŸeyleri düzeltmek için. O yüzden ÅŸimdi sizinle muhteÅŸem bir fotoÄŸraf paylaÅŸacağım (Foto 1). O gün dergiyi gazete bayiinde gördüğümde (ki daÄŸcılık konulu yazının kokusunu çok uzaktan alırım), kapak fotoÄŸrafındaki DirektaÅŸ’tan etkilenip “oh be Atlas’ta tekrar daÄŸ fotoÄŸrafları olacak” demiÅŸtim1. İçeriÄŸi gördüğümde ise sevinçten çıldırmıştım. Bu denli güzel fotoÄŸraflar, renklerin, hareketin ve yabanıllığın coÅŸkusunu bu kadar iyi veren fotoÄŸraflara bakmayalı kim bilir ne kadar zaman geçmiÅŸti! Turgut Tarhan’ı gönülden tebrik ediyorum. Aralarından bir tanesi var ki, uçaktan çekilmiÅŸ, bulutları, topoÄŸrafyanın eÅŸsiz arızasını ve kar örtüsünü, benzersiz bir açıdan bizlere aktarıyor ve daha da ötesi keÅŸfetmek için beni kışkırtıyor. İşte aÅŸağıdaki o fotoÄŸraf. Dikkatli bakın, acaba çıkılmayı bekleyen kıyıda köşede bilmediÄŸiniz bir zirve var mı?

Foto 1: FotoÄŸraf: Turgut Tarhan https://twitter.com/AtlasDergisi/status/413227148531335168
Dikkatlice bakarsanız Hacer boÄŸazının kuzeyinde aÅŸağı yukarı K – G görünümlü bir vadi göreceksiniz (Dergide yer alan fotoÄŸrafın altında ufak bir yer bulduru krokisi mevcuttur). FotoÄŸrafın yukarı kısmında ve tam ortasından saÄŸa azıcık gittiÄŸinizde sarp bir duvar göreceksiniz. Hele arka plandaki bulut örtüsünden yükselen duruÅŸuyla belki AladaÄŸlar’ın bu fotoÄŸrafındaki en dramatik yüzü! Hafızamı zorluyorum sürekli acaba burayı daha evvel gördüm mü diye. Ama gelmiyor aklıma. Bir tek Erciyes’in doruÄŸundan AladaÄŸlara bakarken Vay Vay’ın çok ciddi duvarlarını gördüğümü hatırlıyorum. Ama Vay Vay deÄŸil de bunu mu görmüştüm. Bilmiyorum.
İşte bu daÄŸ, bu mesafeden ve bu ışık altında görünüşüyle dolomitik-kireçtaşı kayası görünümü sergiliyor: tipik bir AladaÄŸlar dağı. Ama adını sanını bilmiyorum. Bilen çok az kiÅŸi olduÄŸunu düşünüyorum. Tırmanıldığına ise ihtimal vermiyorum. Sebebini anlamak için bu dağın nerede olduÄŸuna bir bakalım. AÅŸağıda Google Earth (GE)’den elimden geldiÄŸince açıyı koruyacak bir görüntü elde etmeye çalıştım ve dağı sarı renkli iÄŸne ile gösterdim (Foto 2). GE görüntüsünde topoÄŸrafya modeli üzerine fotoÄŸraflar giydiriliyor. Dolayısıyla yükseklik modelinin çözünürlüğü gerçeklik algımızı ÅŸekillendiriyor. Hacer boÄŸazı ve onun altında çözünürlük harika ama kuzeydeki topoÄŸrafyanın GE’de çok düşük frekansa sahip olduÄŸunu görüyorsunuz. O bakımdan fotoÄŸraftaki etkiyi bırakmıyor GE. HoÅŸ fotoÄŸrafta foreshortening, yani perspektifte bir objenin bakış hizası boyunca ölçülerinin gerçeÄŸe görece kısaymış hissi vermesi etkisi de olabilir. Ama sonuçta iki görüntü de olması lazım bunun. Bu bakımdan fotoÄŸrafa tabii ki daha çok güveniyorum.
Åžimdi iÅŸaretli daÄŸa yakından bakalım (Foto 3). DaÄŸ, Hacer boÄŸazının kuzeyinde ve genel olarak KD – GB uzanımlı ve kavisli sırt hattının burun noktasını oluÅŸturuyor. Bir yüzey kuzeye diÄŸeri ise batıya bakıyor. Bu sırt hattına aÅŸağıdan bakarsanız uzunca bir kaya bantı ÅŸeklinde gözüküyor. Eminim ki tırmanış yapmak için çok fazla olanak sunuyordur. Sırtın doruk noktasının vadi tabanıyla arasındaki yükseklik farkı 900 – 1,200 metre civarında. Dağın alt kısmı yukarıdan erozyonun etkisiyle parçalanan malzemenin oluÅŸturduÄŸu bir birikinti konisi görünümde ve ortalama eÄŸimi homojen, öte yandan yarıdan yukarıdaki (~ 500-600 metre uzunluktaki) üst kesimleri oldukça sarp. Zannımca kışın bu yüzeyler iyice buz tuttuÄŸunda muhteÅŸem tırmanışlar yapılabilir.
Bu dağa varmak için ya Maden boğazından takribi olarak 15 km yürümek, ya da Ağsu tarafından girmek gerekiyor. Bu güne dek iki vadide de bulunmadım ancak Maden boğazına keşif amaçlı giden birkaç ekipten ve yazılarından haberdarım. Umuyorum ki yakın zamanda o taraflara yolumu düşürürüm. Bu arada eğer oraya gidenleriniz, buraları gören bilenleriniz varsa beni bilgilendirin. Bu dağın adı var mı? Hiç çıkılmış mı?
Umarım bu yazıyla birlikte benden önce başkalarının yollarını oraya düşürmesini sağlamış olurum. Ne kadar güzel olur buraların ilk çıkışları yapılsa. Maden boğazı ve öte tarafı, yani jeolojik olarak Siyah Aladağlar olarak adlandırdığımız daha mülayim eğimli kesimlerinde, hala gizli saklı rotaların varlığı ve ihtimali bizi neden cezbetmesin? Kanatlarımızı açıp bir kaç kilometre öteye daha niçin uçmayalım?
Katkı belirtme
Sayın Turgut Tarhan’a fotoÄŸrafını kullanmama izin verdiÄŸi için sonsuz teÅŸekkürlerimi borç bilirim. Ayrıca sayın Tarhan’a ulaÅŸmama yardımcı olan Atlas ekibine de çok çok teÅŸekkür ediyorum.
- Yüksek, Ö. ve Tarhan, T., 2013. Orta Toroslar: AladaÄŸlar’da yalnızlık. Atlas, Åžubat 2013, n. 239, ss. 42 – 57 ↩
Tunç Fındık’ın yukarıdaki sorulara vediÄŸi cevabı yayınlıyorum! Çok teÅŸekkürler Tunç!
“Bu dağın adı TopaktaÅŸ Tepe. YüksekliÄŸi 3100 metre ve batı, kuzeybatı ve kuzeyi 300 metrelik setli duvarlardan oluÅŸuyor. KuzeydoÄŸuya, Zamantı ırmağına uzanan boÄŸaz boyunca dikeylikler var. Dağın güney- güneydoÄŸusu ise Yedigöl platosuna inen geniÅŸ bir düzlük.
Özet olarak: Aladaglar’daki sırt hatları dahilinde tepesi düz, kuzeyi uçurum olan kireçtaşı yığınlarından birisi. Duvarını çıkmaya deÄŸecek kadar çekici deÄŸil, kimsenin ilgisini çekmeyen dere tepe bir yerde bir zirve:-) O çabaya Torasan’da muhteÅŸem bir duvar çıkmak daha ağır basar fikrimce. Bolkar daÄŸlarındaki birçok yüz ile aynı tarzda bir zirve: tepesi plato, 200-400 m uçurumu var ve muhtemelen tüm aladaÄŸlar kadar çürük.”
bende tirmanis yapmak istiyorum.cok ilgiliyim ama nerden baslayacagimi bilmiyorum.
Benim tavsiyem üniversite daÄŸcılık kulüplerine üye alıp temel daÄŸcılık eÄŸitimini tamamlamanız. Kulüplerin çoÄŸu eÄŸitimlerine güz döneminde baÅŸlar ve 9 – 10 aylık bir eÄŸitimin sonunda yaz tatilinden evvel mezun verirler. Türkiye’de çaÄŸdaÅŸ daÄŸcılığın motoru üniversite kulüpleridir. Ama “ben sabredemem, hemen öğrenmek istiyorum” diyorsanız üniversite kulüpleriyle bir yazışın belki bir sonraki dönem eÄŸitiminizi tamamlayacak bir formül üretebilecek olanlar çıkar veya Zirve daÄŸcılık gibi yurt sathına yayılmış kulüplerle irtibat kurabilirsiniz. BaÅŸka sorunuz olursa çekinmeden yazın.
dagin foto1’de belirgin gorulen batiya bakan yuzunu Tunc Findik, Haldun Ulkenli ve Alper Kabran’in cikmis olabilecegini hatirliyorum hayal meyal. 2005-2006 olabilir. Bir sormak lazim.
http://www.tuncfindik.com/aladaglar-maden-bogazi-unutulmus-vadi/ adresinde bahsettiÄŸin keÅŸif ve tırmanışa ait özet bir not var. Ayrıca http://www.tuncfindik.com/aladaglarda-2-ilk-cikis/ adresinde bu tırmanışa ait fotoÄŸrafları da koymuÅŸ. Çıktıkları ikinci rotadan bahsederlerken “Karagöle gelen ve gölün biraz ötesinde dikildiÄŸini gören herkesin aklına fena halde giren sivri konik ÅŸekilli kulenin kuzeydoÄŸu yüzünü tırmandık. Adını Alper’in okuduÄŸu berbat kitaptan esinlenerek Karakule koyduÄŸumuz ve aslında uzun bir sırtın en uç kısmındaki duvar olan bu rota, gerçekten zevkli ve saÄŸlam bir tırmanış çıktı: IV, V derece ve 200 metrelik bir tırmanışla” yazmış Tunç. Ancak bu zrive ile Karagöl arasındaki mesafe ve topoÄŸrafya yukarıdaki betimlemeyi yapmaya pek olanak saÄŸlamıyor.
