Bu denli baskın olmayı başarmalarının ardındaki en önemli sebeplerden bir tanesi, diğer Alp uluslarının 1840’lardan ta 1860’lara dek süren yapısal zayıflıklarıydı. Bu ülkelerin vatandaşları tırmanmak isteseydiler bile, bunu yapmaya imkanları yoktu. Neredeyse tüm Avrupa ulusları 1848 devrimi ve sonuçlarına göğüs germeye çalışıyordu. Bu devrimci mücadele esnasında birçok insan daha ziyade hayatta kalmak ya da zor koşullar altında elinden geleni yapmaya çalışıyordu, ki bu devrimler oldukça büyük bir toplumsal dönüşümle birlikte gerçekleşiyordu. Bu yüzden çok az insan parasını ve zamanını ‘ziyan’ etmeyi göze alabildi, bırakın tırmanmayı düşünmeyi. Bu durumla çoğu Alp ulusu karşı karşıya kaldı. 1848 devrimleri dışında, aynı yıl İsviçre’de Sonderbund savaşı, Almanya’nın 1871’de, İtalya’nın ise 1861’deki birleşmeleri ve bunlarla ilgili diğer sorunlar gündemdeydi. Fransa’da ise, 1870-1871 Franko-Prusya harbini takip eden Üçüncü İmparatorluğun doğuşu, gerilemesi ve çöküşü, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ise, topraklarının çoğunda ortaya çıkan milliyetçi akımların doğurduğu sorunlarla boğuşuyordu. Ve bu liste uzadıkça gider… Açık ki, pek az ulus İngilizlerinki gibi sakin ve barışçıl bir kalkınma dönemi görmüş olsun. Bu yüzden 1850’ler ve 60’larda İngilizlerin Alplerledeki baskın konumuna ciddi bir tehlike oluşturmaktan acizdiler. Ancak sonraları durum Fransa, Almanya ve Avusturya lehine dönecekti. 19. Yüzyılın ortalarında Alplerin İngiliz egemenliğinde olmasının başlıca nedenlerinden biri budur. Bu başat siyasi sebep dışında kalan diğerleri daha çok toplumsal ve ekonomik düzeyde kalır. 18. yy sonlarında İngiltere’de başlayan sanayi devrimi görece yeni bir toplumsal sınıfın doğması ve büyümesine yol açmıştı, orta sınıf. Britanya’daki bu orta sınıf, görmüş olduğumuz üzere dağcılığın icadında büyük önemi sahipti şüphesiz. Ancak kıta Avrupasında, sanayi devrimi onyıllar sonra ortaya çıkabildi, ki doğuracağı orta sınıf da aynı süre gecikti. Bu yüzden, 19. yy ortasında İngiltere’de olduğu gibi finansal bakımdan güçlü bir orta sınıf kıta Avrupasında mevcut değildi, ki bu da Avrupa uluslarının dağcılığı üzerinde bir takım sonuçlar doğuracaktı. Tırmanmaya ancak toplumun belli bir güce (özellikle finansal) ulaştığı 1860’lar ve 70’lerden itibaren başlayabildiler. Bu dönem, İngiliz hakimiyetinin de düşüşe geçtiği zamana denk gelmektedir.
Burada küçük ancak önemli bir noktayı vurgulamak gerekli. Yukarıda İngilizlerin dağcılığın altın çağında bu kadar baskın olmasına yönelik verdiğim iki sebep, elbette tüm sebepleri yansıtmaz. Esasen oldukça karmaşık bir tabloyu oluşturan pek çok noktayı aşırı basitleştirmiş olabilirim. Lakin, Alp uluslarının tüm sosyal ve ekonomik gelişimi, ve kendi orta sınıflarının toplumları çindeki rollerine göz atmak, diğer tüm meseleleri incelemekten daha faydalı olacaktır.
1865 Matterhorn trajedisinden sonra Alplerin neredeyse bütün zirvelerine çoğu yerel rehberleri eşlğindeki İngiliz dağcılar tarafından çıkıldı. Matterhorn ilk çıkışı aynı zamanda bir devrin de sonudur. İngilizlerin Alplerdeki gücü ve nüfuzu yavaşça solmaya ve yerini Alman, Avusturya, İtalya, İsviçre ve Fransa menşeli dağcılara bırakmaya başlar. Yalnızca dağcılık değişmekle kalmaz, görüntüsü de değişir.
İngiliz dağcılar daha çok keşfetmeye, ve bir anlamda tüm yüksekleri fethetmeye çalışırken, tüm zirvelerin ilk çıkışı ve keşfi tamamlandığında artık bu imkansız hale gelmiştir. Artık dağlara sadece tırmanmak, yerini gitgide daha zor, uzun ya da direkt rotaları arayan (özellikle elit seviyedeki) dağcılara bırakmıştır. Günümüzde bu süreç hala devam etmektedir. 1870’lerden itibaren dağcılık özellikle diğer Alp ulusları arasında gitgide daha popüler olacaktı. Dağcılık cemiyetlerinin üye sayısına şöyle bir bakarak bunu kanıtlayabiliriz. Mesela DÖAV (Deutscher und Österreichischer Alpenverein – Alman ve Avusturya Dağcılık cemiyeti)’ın 1900 yılı civarında 100.000’e yakın üyesi vardı.[44]
Diğer dağcılık örgütleri bu kadar büyük olmasa da, 1850 ve 60’larda Alpleri himayesi ltına alan İngiliz dağcıların sayısıyla karşılaştırıldığında hala devasa sayılara ulaşıyordu. Böylece dağcılık küçük bir cemaatin faaliyetinden çıkıp bir kitle hareketine dönüştü. İngiliz dağcılarının diğer toplumsal sınıflarla aralarına koymak için yaptıkları bu imtiyazlı faaliyet anlamını tamamen yitirdi bu dönüşüm esnasında ve dağcılar herhangi bir sınıftan gelebilir oldu.
“Kendimizi küçük bir tarikat olarak bildik, ve sıklıkla güldüler bize; kendimizi saygıdeğer bilerek, ve eğlencemizin tek ve en asil eğlence olduğunu kabul ederek verdik yanıtımızı. [45] 19. yüzyılın son çeğreğinde bir başka değişim meydana geldi. Yavaş yavaş İngiliz dağcıları hareket alanlarını Alplerden, Andlar, Kafkas dağları veya Himalayalar gibi diğer sıradağlara yöneltmeye başladı. Keşif ve fetif – maskülenite ve emperyalizm – bir defa daha İngiliz dağcılığının merkezine yerleşti, ki Alpine Club’un hala ilan ettiği üzere: “Alpine Club’un varlık nedeni daima zor ve yeni rotaları fethetmek olmuştur. (…) Alplerin keşfi çoktan bitmişse bile, Alpine Club üyeleri başka ülkelerde “İlk”leri başarmaya devam eder.”[46]
Bu makalede İngiliz üst-orta sınıfın dağlara tırmanmasının ardındaki bazı sebepleri açıklamaya çalıştık. Toplumsal olduğu kadar siyasi ve ekonomik sebepleri verdik. Orta sınıf kimlikleri ve haliyle sosyal konumlarını kuvvetlendirmek isteyen bu üst orta sınıf dağcılığı icat etmiştir, ve netice itibarıyla kendilerini Britanya toplumunun alt ve üst sınıflarında ayırmalarına neden olmuştur. Dolayısıyla maskülenite ve emperyalizm gibi kavramlar bu bağlamda önem kazanmaktadır. Bununla birlikte sonunda münferit saikler nihai güdüler olarak kalmıştır.
Bu kısa tarihsel makale dahilinde dağcılığın oluşumuna etkileyen tüm nedenler verilmemiştir. Çünkü böyle bir liste sonsuz uzunlukta olacaktır. Buna rağmen, İngilizlerin neden tırmanmaya başladığına dair tarihsel bir özet yazmaya, ve böylece günümüzde bildiğimiz şekliyle neden dağcılığı yarattıklarını gayret ettim. Elbette Britanyalıların gelişinden önce dağcılığın var olduğu ve dağcılığın onlar tarafından yaratılmadığı iddia edilebilir, ki bu iddiaya katılmamak zordur. Yine de, hala Britanyalı öncülerin büyük katkısı sayesindedir dağcılığın günümüzde bildiğimiz halini alması. Tarihte ilk kez dağcılık bir şekilde örgütlü hale gelmiştir. 1857’de Alpine Club kuruluşu sayesinde diğer dağcılık örgütleri kurulabilmiştir. Böylece dağcılığı düzenleme, gelişmesi ve büyümesine olanak sağlamıştır. Benzer şekilde, Britanyalı dağcıların bilimsel-olmayan saikleri dağcılığa kattıkları da söylenebilir. Onlar sayesinde dağcılığın bilimsl olmayan biçimi toplumsal olarak kabul edilebilmiştir. Son olarak, Britanyalı dağcılar büyük ölçüde, mükemmel biçimde yazılmış, dağcılık başarılarını anlattıkları sayısız seyahat ve rehber kitaplarının etkisiyle dağcılığı dünyanın dört bir yanına yaymayı da başarmışlardır. Onlar sayesinde Alpler ve daha kendine özgü bir dağcılık, pek çokları tarafından bilinir olmuştur. Ve böylece Birtanyalı orta üst sınıf mensuplarının yaklaşık 19. yy ortasında dağcılığı yarattıkarını düşünüyorum.
-
Appia H., ‘Les Anglais et la decouverte des Alpes’, in: Journal of the British Institute, Paris, 12, 1991, pp. 77-93.
-
Ball J., ‘A guide to the Western Alps’, Londen, Longmans, Green, and Co., 1866, pp. 404.
-
Bennet C. S., ‘The Golden Age of Mountaineering: 1850-1870’, Alpine Club Archives, 1922/C146 , 1950.
-
Band G., ‘Summit: 150 years of the Alpine Club’, Collins, 2006, pp. 256.
-
Bonhème P., ‘Member of the Alpine Club I presume?’, in: Alpes Magazine, 89, 2004, pp. 48-55.
-
Chamson M., ‘le roman de la montagne’, Etrépilly, C. Bardillat, 1987, p. 154.
-
Clark R., ‘The Victorian Mountaineers’, Londen, B. T. Batsford Ltd., 1953, pp. 232.
-
Coolidge W.A.B., ‘Les Alpes dans la nature et dans l’histoire’, Parijs, Payot et Cie, 1913, pp. 547.
-
Fleming F., ‘Killing Drangons: The conquest of the Alps’, Londen, Granta, 2000, pp. 398.
-
Forbes J., ‘Travels through the Alps’, Londen, Black, 1900, pp. 572.
-
Grünwald R., ‘Les Anglais et la conquête des Alpes: (chronique des premières ascensions [1811-1887, dans les montagnes du Haut-Valais]) Trad. par Vittoz P.’, in: Alpes, 42, 1966, p. 116.
-
Grupp P., ‘faszination Berg: die Geschichte des Alpinismus’, Keulen, Böhlau, 2008, pp. 391.
-
Hansen P. H., ‘Albert Smith, the Alpine Club, and the Invention of Mountaineering in Mid-Victorian Britain’, The University of Chicago Press , in: The Journal of British Studies, Vol. 34, 3, Victorian Subjects (Jul., 1995), pp. 300- 324.
-
Holt R., ‘Sport and the British: a Modern History’, Oxford, Clarendon Press, 1989, pp. 396.
-
Hudson C. en Kennedy E. S., ‘Where there’s a will there’s a way’, Londen, Spottiswoode & Co., 1856, pp. 95.
-
Lejeune D., ‘Histoire sociale et alpinisme en France à la fin du XIXe et au début du Xxe siècle’, in: Revue d’Histoire Moderne et Contemporaine, 25, 1978, pp. 111-128.
-
Macfarlane R., ‘Mountains of the mind’, New York, Pantheon Books, 2003, pp. 306.
-
Murray J., ‘A hand book for travelers in Switzerland, Savoy and Piemont’, Londen, Murray, 1838, pp. 367.
-
Raymann A., ‘Evolutions de l’alpinisme dans les Alpes françaises’, Grenoble, Brunswick, 1912, pp. 578.
-
Ring J., ‘How the English made the Alps’, Londen, Murray, 2001, pp. 287.
-
Scharfe M., ‘Berg-Sucht: eine Kulturgeschichte des frühen Alpinismus 1750-1850’, Wenen, Böhlau, 2007, pp. 382.
-
Seylaz L., ‘Les origins de l’alpinisme suisse’, in: Alpes, 39, 1963, pp. 82-86.
-
Smelser N. J., ‘Social Paralysis and Social Change. British Working-Class Education in the Nineteenth Century’, Oxford, University of California Press, 1991, pp. 499.
-
Stephen L., ‘The Playground of Europe’, San Rafael (Californië), Archivum Press, 2007, pp. 243.
-
Tissot L., ‘How did the British Conquer Switzerland?’, Journal of Transport History, 16, 1, march 1995, 21-54.
-
Trevor B., ‘When the Alps cast their spell: Mountaineers of the Alpine Golden Age’, Glasgow, The In Pinn, 2004, pp. 314.
-
Tubbesing U., ‘Traumgipfel aus Fels und Firn’, in: berge, 42, 1990, pp. 16-25.
-
Tuckett E., ‘Pictures in Tyrol and elsewhere: from a family sketch-book’, londen, Longmans, Green, and Co., 1867, pp. 313.
-
Tyndall J., ‘The glaciers of the Alps, being a narrative of excursions and ascents, an account of the origin and phenomena of glaciers, and an exposition of the physical principles to which they are related’,Londen , Murray, 1860, pp. 444.
-
Tyndall J., ‘Hours of exercise in the Alps’, New York, D. Appleton, 1872, pp. 473.
-
Van Loocke K., ‘Geld, vriendschap en sociale tegenstellingen: een onderzoek naar de paradoxale relaties tussen gidsen en alpinisten in de 19de eeuw’, master dissertation, Ghent University, Ghent, 2010 (http://lib.ugent.be/fulltxt/RUG01/001/457/758/RUG01-001457758_2011_0001_AC.pdf)
-
Whymper E. ‘Scrambles amongst the Alps : in the years 1860-69’, Philadelphia, J. B. Lippincott & Co., 1872, pp. 164.
-
Whymper E., ‘The valley of Zermatt and the Matterhorn: a guide’, Londen, Murray, 1900, pp. 224.
-
Wills A., ‘Wandering among the high Alps’, Londen, R. Bentley, 1858, pp. 426.
-
Wills A., ‘”The Eagle’s Nest” in the Valley of Sixt’, Longman, Green, Longman, and Roberts, London, 1860, p. X.
-
‘A London Club for Working Men’, in: Reynolds’s Newspaper, Londen, 28 oktober 1860, nr. 533. Rev. Joseph M’Cormick, ‘The fatal accident on the Matterhorn’, in: Penny Illustrated Paper, 29 july 1865, nr. 200.