Fındık, T., 2016. Aladağlar: dağcılık ve tırmanış rehberi, İstanbul. 493ss+harita, 40TL
Aladağlar üzerine günümüze kadar bir çok rehber kitap hazırlandı. Haldun Aydıngün’ün 1987 tarihli “Aladağlar: bazı rotalar ve genel bilgiler” kitabı ufak bir kitap olmasına rağmen Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyordu. Ardından Ömer B. Tüzel, 1993 yılında The Ala Dağ rehberini yayımlayarak kalite ve araştırma kalitesini çok yüksek bir standarda taşıdı. Tüzel’in kitabı bir rehber olmasının yanında Türkiye dağcılık tarihinin bir özetini sunmaktaydı. Fakat, kitabın Türkçe okuyucusuyla buluşması 2001 yılını buldu. Kitabı tercüme eden kişi ise, Tunç Fındık’tan başkası değildi. Tercüme esnasında, 2001 yılına kadar yapılan bazı ilk çıkış ve ilk Türk çıkışlarını da Ç.N. dip notu ile kitaba eklemişti Tunç. Tüzel’in kitabından bu yana geçen 23 ve tercümeden itibaren 15 yılda Aladağlarda yapılan faaliyetler hem şekil hem de erişilen zorluklar bakımından büyük değişimler gösterdi. Ama belki de en büyük fark, Aladağlar rehberinin üzerinden geçen yılların yaklaşık 400 yeni ilk çıkışı kayıtlara düştüğünü düşünecek olursak ortaya çıkacaktır. Tunç Fındık, toplam 607 adet ilk çıkış, ilk kış çıkışı ve ilk Türk çıkışı içerisinde 164 tırmanışı bizzat gerçekleştirmiş, ilk tekrar ve diğer tırmanışlarıyla Aladağlar konusundaki yetkinliğini perçinlemiş bir dağcı olarak belki de bu işi yapabilecek nitelikteki tek kişidir. Tunç Fındık, yeni rehber kitabı ile Aladağlar’da günümüze kadar yapılan tüm tırmanışları derledi ve birbirinden kaliteli fotoğraf ve çizimlerle destekleyerek kitaplaştırdı. Böylece bir tırmanışçı olarak Türk dağcılığına yaptığı katkıyı hem yeni nesillere aktaracak hem de dağcılık tarihimize ışık tutacak bir eseri bizlere sunmuş oldu.
Kitap 16,5 x 23 x 2,5 cm ölçülerinde, 1. sınıf kuşe kağıda basılmış. Bu, içeriğindeki yüzlerce fotoğraf ve çizimin kalite kaybına uğramadan basımına imkan sağlamış. Kitap, ekinde gelen 1:50.000 ölçekli harita ile Aladağlarda yapılacak her tırmanışın planlanması aşamasında yeterli bir kaynak; tüm bu özellikleriyle her dağcının arşivinde tutması ve faaliyete gitmeden önce dikkatle çalışması gereken bir çalışma. İkinci baskıda kitapta olsa iyi olurdu diyeceğim şeylerin başında dağlar ve rotaların, tırmanış stil ve zorluklarını içeren bir indeks geliyor. Yazarın yükünü azaltmak için bir dosyayı hazırlayarak kendisi ile paylaştım. İkinci baskıda belki, rota çizimleri tek renk ya da dijital hale getirilerek bir tasarım bütünlüğü sağlanabilir (Tüzel kitabında olduğu gibi). Ancak bu çok ufak bir temenni. Kitapta şaşkınlık verecek derecede az yazım hatası buldum. Dört sayfalık bir dergi makalesinde bile bir editör ve birkaç hakemden geçtikten ve baskı öncesi kontrolde bile birçok hata bulunabildiğini düşünürsek, yazarın titizliğini bir kez daha vurgulamak isterim.
Kitapta ilginç olan bir özellik ise, künyesinde basımevinin yazmaması. Çünkü, Tunç Fındık bu kitabı temelde kendi imkanları ve kitabın sonuna ekli sayfalarda görülen destekçilerin yardımıyla hayata geçirdi. Bu da bize şunu gösteriyor, hem tırmanışları yapan, hem veriyi toplayan – derleyen, hem kitabı tasarlayan ve bastıran hem de dağıtımını üstlenen Tunç Fındık, normal koşullarda yazarların uğraşamayacağı ağır bir yükü de üstlenerek bizlere bu hizmeti sunuyor. Önümüzdeki yıllarda Türk dağcılığının yayın açığını kapatacak bir takım çözümleri düşünmek, entellektüel üretimi daha az zorlu hale getirecek koşulları kurgulamak için el ele vermemiz gerekiyor. Ama her şeyden önce, yazarlarımızı desteklememiz… Dilerim ki, ikinci baskıyı kısa zamanda yapar.
Tunç Fındık’ı büyük bir coşkuyla kutlar, haftalardır elimden düşürmeden üzerinde çalışacağım bir armağan verdiği için teşekkür ederim. Kitabın ilk ürünlerini de kısa zaman içinde sizlerle paylaşacağım!