…the plateaus of the Lycaonians, are cold, bare of trees, and grazed by wild asses…
…Lycaonia’lıların platoları, soğuktur, ağaçsızdır, ve orada vahşi eşekler otlar…
-Strabo [1]
Platoların dağlardan farkını ilk ayırt edip, farklı bir terim ile ifade eden kişi Amasyalı büyük coğrafya bilgini Strabo olmuştur [2]. Strabo’nun Konya, Tuzgölü ve civarındaki düz bölgeleri için yaptığı yukarıdaki nitelemeyi biraz daha kuzeye Ankara’ya doğru genişletirsek (harita) ve milletvekillerini de kapsayacak şekilde değerlendirirsek, değerli bir meslektaşımın dediği gibi (vecizenin tüm yan anlamlarıyla) “Strabo’dan beri pek birşey değişmediğini” görebiliriz (Hele bir de ağaç katlilarını düşünürsek).
Plato esasen çevresine göre daha yüksek ve geniş düz alan anlamına gelir. Son yazımda, bir sınır yüksekliğe varmıştık dağları yükselte yükselte. İşte şimdi o sınır yükseklikten sonra olacaklara kabaca bakmaya çalışalım. Şunu unutmayın burada anlattıklarım yakınsama/çarpışma merkaniği ile, yani tektonik olarak meydana gelen platoları ele almaktadır. Platolar volkanik ya da dinamik yükselmeye bağlı olarak ve ya akarsu aşındırması sonucunda da meydana gelebilir; bunlara belki ileride değinirim. Anlatacaklarımın çok büyük bir kısmını Lyon-Caen ve Molnar’ın muhteşem makalesinden aldım, bazı açıklayıcı eklemeler ve şekil benden [3].
Kabukta kısalma başladığında, malzemeyi birbirine iten kuvvetler kabuğa ait parçaların birbiri üzerine bindirmeye başlar. Bunu kabaca şöyle düşünebilirsiniz: topuğunuzla ıslak kumu ittiriyor ve birbirine yapışık ufak yassı parçaları üstüste istifliyorsunuz. Yani öncelikle sürtünme direncine karşı iş yapmak gerekmektedir. Kabukta meydana gelen kısalma kabuğun kalınlaşmasına sebep olacağı için, ve kalınlaşan düşük yoğunluklu kabuğun daha önceki yazılarda bahsettiğimiz gibi izostasi sebebiyle yükselme eğiliminde olduğundan, bu kuvvetlerin yerçekimine karşı da iş yapması gerekmektedir. Dolayısıyla dağ sırasını oluşturmak (ki buna dağın kökü de dahildir. bkz: dağların yüksekliği nasıl ölçülür Kutu 1 ve Şekil 3 ), kütleçekimsel potansiyel enerjinin artması ile ilişkilidir, ve levhaları birbirine doğru süren kuvvetlerin bir kısmı bu potansiyel enerjinin oluşturulmasından mesuldür.

Şekil 1. I ile gösterilen kesit alçak bölgeleri, II ile gösterilen ise dağlık alanı temsil etmektedir. kabuk,
ise kabuğun altında yer alan mantonun yoğunluğudur. Diğer büyüklükler metinde açıklanmıştır.
Matematiksel ifadelere pek düşkün değilseniz buraya tıklamayın