Sevgili dağ severler,
Geçen gün başlayan serüvenimize devam ediyoruz efendim. Dağ tiplerinden söz edeceğimden bahsetmiştim; fakat dağ tiplerine geçmeden önce bir adım geriye gidip büyük resmi hatırlamak gerekiyor. Yani dağlar nasıl oluşuyor?
Basitçe, dünyanın litosfer adını verdiğimiz en dış katmanının hareket edebilen levhalara bölünmüş olduğunu ve bu levhaların kıtasal (mekanik olarak zayıf) ve/veya okyanusal (daha dayanımlı ve yoğun) kısımlardan meydana geldiğini hatırlayalım. Örnek olarak Afrika levhası hem kıtasal hem de okyanusal bölümlerden oluşmuştur. Diğer taraftan Pasifik levhasının tamamı okyanusal litosferden ibarettir. Dünya dinamik bir gezegendir ve bu levhalar bir takım levha sınırlarında doğarken, diğer bazı levha sınırlarında yok olurlar. Aşağıdaki haritada bu levhaları ve hızlarını görebilirsiniz.

Levhalar, levha sınırları ve levhaların hızları. Kırmızı çizgiler birbirine yaklaşmakta olan, maviler birbirinden uzaklaşan ve yeşiller de birbirine paralel hareket eden levhaları ayırmaktadır.
Yüzeye çıkan derin ve sıcak taş hamuru ıraksayan levha sınırlarında yeni okyanus litosferinin oluşmasına sebep olur. Başlangıçta sıcak olan bu taze levha uzantısı doğduğu volkanik bölgeden uzaklaştıkça soğur, yoğunlaşır ve çöker. Böylece ortaya upuzun bir dağ sırası çıkar. Yakınsamanın olduğu bir levha sınırında karşılaşan iki litosferden biri okyanusal diğeri kıtasal ise daha yoğun olan okyanusal litosfer, kıtasal litosferin altına dalar ve bu esnada yukarıda kalan kıtasal litosfer ciddi oranda sıkışır. Bu sıkışmanın yol açtığı kıvrımlanma ve faylanma etkisiyle kabuk kalınlaşır ve yükselir. Misal, And dağları bu şekilde meydana gelmiştir. Fakat karşılaşan iki litosfer de kıtasal ise, kıtasal kabuk batmaz ve sıkışma daha şiddetli yaşanır. Sıklıkla bu duruma çarpışma adı da verilir. Alpler ve Himalayalar bu şekilde yükselir.
Bir kere kabuk kalınlaşmaya, ya da geniş alanlar kaplayan bir plato oluşmaya görsün… İşte o zaman tüm dünyanın dış yüzeyini dur durak bilmeden yontmaya uğraşan dış süreçler baş gösterir; su, buz, ve rüzgar aşındırmasının güçleriyle… İşte dağlar o zaman hislerimize hitap etmeye başlar.
Pingback: Dağ Nedir, Neye Dağ Denir, Dağlar Nasıl Oluşur?
Ya ne olacak bu Akdenizin hali ? 7.000.000 yıl sonra Bodrumda denize filan giemiyecekmiyiz? Of be ya!!
Ferdi ÖzCu
Baba, Güney Afrika Cumhuriyeti sağlam. Oraya yatırım yapalım derim ben. Ama tabii Bodrum’a oynarsak dağ turizminden de köşe olabiliriz 😛
Levha hızları değişebilir yani onu anladım. Peki levha hareketlerinin yönleri değişir mi ? mesela afrika levhası kuzeye doğru ilerlemekten vazgeçip güneye doğru hareket edebilir mi acaba?Geçmişte bu hareket yönleri bir çok kez değişmiş olmalı herhalde ve bu değişi mi neler tetikleyebilir? Biraz fazla soru sordum kusura bakmayın inanın hepsi merak ettiğim şeyler. 🙂
Evet değişebilirler. Noel yüzünden enstitü tatil olmasaydı sana son 180 milyon yılda Afrika’nın nasıl da önce batı, sonra kuzey, sonra bir ara güneye doğru, en sonunda tekrar kuzey yönlü hareket ettiğini gösteren figürürü yollaacaktım. Haftaya kalıyor artık. Bu hareketleri yöneten faktöreler iki tip: 1- Levhaların kenarlarında etkiyen kuvvetlerin toplamı ve 2-Bu levhaların üzerinde hareket ettiği akışkan tabakanın kendi hareketi. İlk tip kuvvetler yazıda bahsi geçen a.) okyanus ortası sırtlarının itmesi ve b.) dalma batma zonlarındaki çekme kuvvetleri. Bütün bu faktörlerin toplamı levhanın nasıl hareket edeceğini tayin eder. Eğer bu kuvvetlerde değişim olursa hızlar da değişir. Mesela, Helen yayındaki dalma-batma sona erip çarpışma başladığında Afrika’nın hız dağılımı da değişecektir. Sayın doğa gönüllüsü Uğurcan, istediğiniz kadar soru sorabilirsiniz. Bilgim yettiğince cevap vermeye hazırım 🙂
Çok teşekkürler.Bir daha ki haftayı sabırsızlıkla bekiyor olacağım. Aklıma geldikçe sorarım o zaman. 😀 Bu arada adaların oluşumuyla illgili bir başlık olur mu ileride ? 😀
Atlantik okyanusunun acilmasi sebebiyle, Guney Amerika levhasindan ayrilan Afrika’nin hareket tarihcesi asagidaki figurde. Akdeniz’in dogusu (kirmizi), ortasi (yesil) ve batisinda (mavi), gecmisden gunumuze gelmek icin cizgileri soldan saga takip etmek gerekiyor. Levha hareketini tanimlayan vektorler Dewey vd. 1989’dan.

Çok teşekkürler. Bu arada aklıma bir soru daha takıldı. Levhalarda ki bu hareketler 500 yıl sonrada aynı şekilde mi olacak bunu bilebilrmiyiz ve bu levha hareketlerınden yola çıkarak gelecekte ki dünya haritasını çizebilirmiyiz ?(1000 yıl sonrası mesela)
Doğu Akdeniz’i şekillendiren levha hızları yaklaşık 3.5 milyon yıldır aynı. Bundan sonraki süreçte de değişimini milyon yıllık zaman ölçüleri cinsinden ifade etmek doğru olur. Yani 1000 sene sonraki harita günümüz haritasına göre hiç farklı olmayacak. Ama 100 milyon yıl sonra bu bağlantıdaki gibi olabilir
Çok teşekkürler tekrar.3,5 mılyon yıldır değişmeyen levha hızları bundan sonrada değişmez herhalde. Kaygılanmaya gerek yok. 😀
Değişmez olur mu! Günümüz koşullarına gelene kadar o kadar çok değişti ki. Ve bunları çok hassas biçimde ölçmek mümkün. Gelecekte ise önce Afrika levhası tüm okyanusal litosferini kaybedecek. Girit adasının yaklaşık yılda 35 mm hızla GGB yönünde, Afrika’nın kuzeyinin ise 9 mm/yıl hızla kuzeye hareket ettiğini düşünürsek, 1 milyon yilda Akdenizin 44 km, 7 milyon yilda ise tamamının kapanacağını hesaplayabiliriz.
Bu sürecin sonunda Doğu Akdeniz tamamen kapanacak. Bu yüzden Batı Anadolu’nun güneye doğru açılması sonlanacak. Çarpışma başladıktan sonra ise günümüz Akdeniz’in yerini dev bir dah sırası alacak!
Öncelikle emeğine sağlık.Birkaç sorum olacak.Afrika levhası bizden uzaklaşıyor mu yoksa yakınlaşıyor mu ? Bir de arap levhası bize ülkemize doğru hareket ettiğinden ülkemizde ki dağlar yükselmeye devam ediyor mu? Eğer ediyor ise İstanbul gibi büyük şehirlerde de bu yükselme gözlenebilir mi ? 🙂
Merhaba,
Afrika levhası ile Anadolu birbirine yaklaşmaktadır. Bu yakınsamanın sonucu olarak Afrika levhasının okyanusal litosferi Helen dalma-batma zonu adlı levha sınırından Yunanistan ve Türkiye’nin altına dalmaktadır. Ancak her dalma batma zonu sıkışmalı rejim oluşturacak diye bir şart yok. Bilakis Anadolu, Ege Denizi ve Yunanistan da güney ve güneybatı yönünde, yani Akdeniz’e doğru ilerlemektedir. Bundan mütevellit Yunanistan, Ege denizi ve Batı Anadolu’da sıkışma değil açılma meydana gelmektedir. Arap levhasının sıkıştırıcı etkisi altındaki, Doğu Anadolu platosunda yer alan dağlarda hala yükselme devam ediyor olması olası. Ancak varsa bile bu miktar oldukça ufak ya da aşınma ile yükselme denge halinde. Yükselim miktarını ölçmek için bir takım hava ve uzay görüntüleme ve konumlandırma teknikleri mevcut; ancak bununla alakalı bilimsel literatürde ben yükselmeye dair bir değer bulamadım. Bulduğum zaman paylaşırım.